Gebeliğin son adet tarihinden itibaren 42. haftanın sonunda sonlanmamasına gün aşımı (postmatürite) denir. Yaklaşık % 10 gebelikte görüldüğü ileri sürülse de bunların büyük bir kısmı gerçekte gün aşımı değil son adet tarihinin yanlış bilinmesinden ve gebelik yaşının doğru hesaplanamamasından kaynaklanmaktadır. Gün aşımı olan gebelerin %90’ından fazlasında bunu açıklayacak bir neden bulunamaz. Nadiren bebeğin beyin gelişimi ile ilgili sorunlar (anensefali gibi), böbrek üstü bezlerinde aşırı büyüme, hipofiz bezinin olmaması gibi bazı yapısal bozukluklar ile yine fetüse ait bazı enzim bozuklukları doğumun gecikmesine yol açabilir. Daha önceki gebeliklerinde gün aşımı olan kişilerde bu durumun tekrarlama olasılığı yüksektir.
42 haftanın sonunda plasentada yaşlanma belirtileri boy göstermeye başlar. Bunun neticesi olarak da plasenta, bebeğin hem oksijen ihtiyacını hem de besin gereksinimini karşılamakta yetersiz kalmaya başlar. Bu durum bebeği strese sokar. Bebek kakasını (mekonyum) yapabilir ve bebek bunu yutar ise doğum sonrası kimyasal zatürre görülebilir.
Yine gün aşımı ile birlikte amniyon mayiinde azalma ve buna bağlı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bebek miadında normal kilosunda olmasına rağmen plasenta yetmezliği nedeni ile kilo kaybedebilir. Bunun tam tersi durum da söz konusu olabilir ve bebek kilo almaya devam eder ise iri bebek ve buna bağlı doğum riskleri ortaya çıkabilir.
Gün aşımından söz edebilmek için gebelik yaşının çok iyi tayin edilmesi gerekir. Düzenli kontrole giden gebelerde ultrason takipleri ile gebelik yaşı bilindiğinden tanıda pek zorlanılmaz. 40 hafta dolduktan sonra tüm bu riskler nedeniyle gebe takipleri gün aşırı yada 3 günde bir şeklinde uygulanır. 42. haftaya kadar doğum gerçekleşmez ise ya da bebeğin sıkıntıda olduğu fark edilir ise hastanın durumuna göre sezaryen ya da suni sancı ile gebelik sonlandırılır. Bu bazen gebenin durumuna ve doktorunuzun öngörüsüne göre 41. haftada da gebelik sonlandırılabilir.